1.000,00 TL ve üzeri alışverilerde ücretsiz kargo.
Saat 12.00'a kadar verilen siparişler aynı gün kargoda!
Rus edebiyatının çok çetrefil labirentleri var. Bu yüzden sık sık orada kayboluyoruz. Gaito Gazdanov o labirentin okurken insanı saran koridorlarından biri. İlk okuduğumdan beri dilinin sade yoğunluğuyla şaşırtıyor beni. Gazdanov bana göre aristokrat olmayan bir Nabokov; erken ölmemiş bir Zamyatin; Sovyetlere dönmemiş bir Gorki… Yakın zamanlara dek Rus edebiyatının kayıp göçmen yazarları arasında yer alan Gazdanov, yeni yeni dönüyor ülkesine.
Uçuş’u okuyan biri romanın yazarının Nabokov’un Yetenek romanında anlatılan göçmen karakterlerden biri olduğunu düşünebilir. Herhangi bir Rus yazarı Nabokov’la kıyaslamak adet olduğu için değil, bana göre üslupları, yazıları yakınlık gösterdiği, kaderleri de sık sık kesişmiş göründüğü için böyle düşünüyorum. Uçuş Bunin, Merejkovski, Berdyayev gibi Rus göçmenlerinin yazdığı Rus Notları adlı, Paris’te ve Şangay’da Sovyet muhalifleri tarafından yayımlanan bir dergide, tam da Dünya Savaşının ikinci perdesinin başında tefrika edilmeye başlamış ve Alman işgaliyle birlikte yayını kesilmiş. Tam da Yetenek romanının başına geldiği gibi: Bilindiği üzere, Nabokov’un bu son Rusça romanı da Paris’te yayımlanan, Çağdaş Notlar adlı bir göçmen dergisinde 1937 yılında sansürlenerek tefrika edilir, fakat kitap hali için 1952’deki İngilizce baskısını bekler. Tefrikası yarım kalan Uçuş’un da son kısmı ancak 1975 yılında daktilo elyazması olarak bulunabilmiş ve roman tam haliyle, 1992 yılında yayımlanmış. Bu da ona özel bir keşif değeri katıyor.